Hububat ihracatında, miktardaki kayıp birim fiyat artışıyla telafi ediliyor.

Hububat ihracatında, miktardaki kayıp birim fiyat artışıyla telafi ediliyor.

Hububat sektörü, ihra­catta miktar bazında­ki kaybı, birim fiya­tındaki artışla aşıyor. Sektör­de ikinci yarı yıl siparişlerinde ise canlanma sinyalleri geldi. Bu yılın ilk yarısında sektörün ihracatı 6,1 milyar dolar sevi­yesinde gerçekleştiğini (ilk 7 ayında toplam 7,1 milyar do­larlık ihracat gerçekleşti) kay­deden TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, şunları söyledi:

 
"Miktar bazında ihracatta yüzde 2,5 düşüş yaşanması­na rağmen, birim fiyatlarda­ki yüzde 7,2’lik artış sayesin­de değer bazında yüzde 4,5 yükseldi. Bu durum, fiyatlama stratejilerinin ve ürün kalite­sinin değer yaratmada etki­li olduğunu gösteriyor. Genel olarak, ihracat rakamlarında­ki değer artışı olumlu bir ge­lişme olmakla birlikte, miktar bazındaki daralma sektörün bazı pazarlarda karşılaştığı zorluklara işaret ediyor. Irak gibi geleneksel pazarlarında­ki gerileme, bölgesel politika­lar ve rekabetten kaynaklanı­yor. Buna karşılık ABD gibi ye­ni veya büyüyen pazarlardaki yükseliş, Türkiye’nin ihracat pazarlarında çeşitlenme ve stratejik adaptasyon ihtiyacı­nı ortaya koyuyor.’’

Finansmana erişim sektöre canlılık katacak

Genel imalat ve gıda sana­yisindeki daralma, talep za­yıflığı ve maliyet baskıları hu­bubat sanayisini de olumsuz etkilediğini aktaran Tiryaki­oğlu, iç tüketimdeki yavaş­lama ve ihracat siparişlerin­deki düşüşün; un, makarna ve nişasta üreticilerini daha temkinli stok ve kapasite yö­netimine yönelttiğini belirt­ti. Enerji ve ambalaj maliyet­lerindeki artışa karşın, zayıf talebin fiyatlama gücünü sı­nırladığını ve bunun kârlılı­ğı düşürdüğünü vurgulayan Tiryakioğlu, ekonomik istik­rarla birlikte faizlerin düşme­si, enflasyonun kontrol altına alınması ve finansmana erişi­min kolaylaşması durumunda sektörün yeniden canlanabi­leceğini aktardı.

Hububat sektöründe yı­lın ilk yarısında üretim ma­liyetlerindeki artış, küresel belirsizlikler, lojistik sıkın­tılar ve özellikle finansma­na erişim zorlukları öne çık­tı. Tiryakioğlu, işçilik, enerji ve akaryakıttaki fiyat artışla­rının üretimi doğrudan etki­lediğini belirterek, sektörün en büyük sorununun yüksek finansman maliyeti olduğunu vurguladı. “Finansa erişim­de yaşanan sıkıntılar, üretim maliyetlerini artırıyor ve bu durum tüketiciye fiyat artı­şı olarak yansıyor” diyen Tir­yakioğlu, finansman maliyet­lerinin sürdürülebilir sevi­yelere çekilmesinin sektörel açıdan stratejik öncelik taşı­dığını ifade etti.

İkinci yarı siparişleri canlanma sinyali veriyor

Yılının ilk yarısında karşılaştıkları zorluklara rağmen, yılın ikinci yarısına daha iyimser baktıklarını söyleyen Tiryakioğlu, "Faiz oranlarındaki düşüş ve enflasyonda beklenen gerileme, iç piyasada hareketliliği artıracak; sanayicinin üretim ve stoklama kabiliyetine katkı sağlayacak. İkinci yarı siparişlerinde özellikle bölge ülkelerinden gelen talepler canlanma sinyali veriyor. Lojistik avantajlarımız ve esnek üretim kapasitemizle bu talepleri karşılamaya hazırız. Tüm veriler ışığında sektörümüzün yılı dengeli, bazı kalemlerde ise güçlü bir ihracatla kapatma potansiyeli yüksek" dedi.



ETİKETLER:
DEĞERLENDİR:
YORUMLAR
  • Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.

YORUM YAP